Tüm ağrıların ve kronik hastalıkların kökeninde enflamasyon (yangı= iltihap) vardır. Yangı temelinde Nf-kB artışı, onun da temelinde oksijen eksikliği (Hipoksi) ve toksin birikimi yatar; ağrı sadece bunların sonucunda ortaya çıkan bir belirtidir. Vücut iltihabı temizleyemezse bir türlü geçmeyen kronik hastalıklar oluşur.
Ağrı tedavi planı: BÜTÜNCÜL ve NEDENE YÖNELİKTİR. Oksijensizliği gider, yangıyı gider, toksini at, hassaslaşan ağrılı sinirleri rahatlat Ağrı vücudun sorun yaşadığına dair imdat çığlığıdır; nedeni araştırılmadan tedavi edilmemelidir. Ağrı varsa oradaki dokuda ve duysal sinirlerinizde hasar başlamıştır. Gözardı ettiğiniz her ağrı çözümlenmediği sürece domino taşı gibi birçok bölgeyi hasta edecek şekilde yayılacak karmaşık bir hal alacak ve bulunduğu yerde bulunduğu alanda da kireçlenmelere yol açacaktır. Proteze giden diz kireçlenmeleri bunun en bilinen örneğidir. Ağrı tedavilerinde çözüm son derece basit ve onarıcı ve kalıcıdır. Ağrı; enflamasyon (yangı= iltihap) nedenli sinir hassaslaşmasıdır. Ağrı; Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (IASP) tarafından yapılan tanımlamaya göre ağrı; “Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, gerçek ya da olası bir doku hasarı ile birlikte bulunan, insanın geçmişteki deneyimlerini de kapsayan, duysal, afektif, hoş olmayan bir duyudur.” Enflamasyon (yangı= iltihap): Hücreleri zedeleyen her türlü iç ve dış etkeni yok etmek için oluşturulan koruyucu onarıcı cevaptır. Vücut yangı oluşturarak enfeksiyonlar, yaralanmalar, toksinler vb bir çok tehdite karşı savaşır. Ancak bu süreç aynı zamanda önemli doku hasarı ve sinir sıkışması yapabilir. Dokularda yangıyı başlatan en önemli ajan Nf-kB dir. Yangı başlangıçta 5 önemli belirti ile kendini gösterir. Ağrı, şişlik, kızarıklık, sıcaklık ve fonksiyon kaybı. O bölgede kan akımı da artmıştır. Vücut yangıyı onarabilirse sorun kalmaz. Vücut yangı ile başedemez ise serleşmeler, kireçlenmeler ve hücre doku hasarı oluşur kronik ağrılar ve kronik hastalıklar meydana gelir. Ağrının ilk oluşumu hücreler arası sıvıda (matrix) olur. Burada 3 sorun ağrıya öncülük eder. Doku Hipoksisi (oksijensizlik) nedenli enflamasyon ve kronik ağrı Bu olayların gelişimi ışığında tedavi planı şu olmalıdır: Oksijensizliği gider, yangıyı gider, toksini at, hassaslaşan ağrılı sinirleri rahatlat. KRONİK HASTALIKLAR ve KRONİK AĞRILI HASTALIKLAR temelinde ENFLAMASYON (yangı= iltihap) yatar. Tüm vücutta enflamasyon yaratan en önemli faktör Nf-kB‘ dir. Bunun çok artışının nedeni oksijensizlik ve toksin atılamamasıdır. Tüm ağrı tedavilerinde amaç mutlaka oksijensizlik giderilmesi, toksin atılımı sağlanması ve yangının ilk oluşum maddesini Nf-kB seviyesinin düşürülmesidir. Kronik enflamasyon ve ağrı tedavisinde 3 aşama vardır. Oksijensizlik (Hipoksi) dokularda HIF1α ve HIF1β denen faktörleri onlar da Nf-kB‘ yi tetikler. Ağrının olduğu hedef dokuda hipoksiye bağlı Nf-kB‘ yi baskılamak için en önemli ilaç “OZON” dur. Özellikle ağrının en yoğun olduğu tetik nokta ozon enjeksiyonları o bölgede oksijenasyon sağlarken aynı zamanda çok güçlü bir Nf-kB baskılaması sayesinde çok önemli detoks yapıcı ve antienflamatuar ağrı kesicidir. Ağrı tedavilerinin amacı ağrıyı baskılamak değil altta yatan sorunu çözme esasına dayalıdır. Bu nedenle öncelik enflamasyon ve ona yol açan nedenler ortadan kaldırılmalıdır. Ağrı tedavileri nedene yöneliktir: 1. Enflamasyon (yangı = iltihap) temizlemek: Enflamasyon (yangı= iltihap) matrixde biriken Nf-kB isimli madde ile başlar. Nf-kB enflamasyon ve ağrının en önemli başlatıcısıdır. Yangı tedavisinde sinirleri yatıştırmak kadar önemli bir tedavi de Nf-kB azaltılmasıdır. Ozonterapi; Nf-kB’ yi bloke eden en önemli ajandır ayrıca sinirleri yatıştırıp ağrı gidermek için mükemmel bir ilaçtır. Ozon ayrıca toksin temizlemek için de çok idealdir. Enflamasyon kendini başlangıçta kendini ağrı olarak gösterirken kronik hal aldığında sertleşme ve kireçlenmelere yol açar. 2.Sinir hassasiyetini önlemek: Tetik nokta: ağrılı bölgenin en çok ağrıyan yeridir. Ör: Diziniz ağrısında yokladığınızda bir yer diğerlerinden daha acılı ağrır. İşte orası tetik noktadır. Sinir hassasiyetinde segmanter tedaviler Fasya ağı: Vücudumuz, tepeden tırnağa kadar kesintisiz olarak devam eden bir fasya ağı ile sarılmıştır. Deriye sıkıca bağlanır ve vücudun en derin yapılarına kadar ulaşır. Örneğin tek bir kasın kası ve lifleri sara 600 kadar fasyası mevcuttur. Fasya vücudumuzda tüm sistemleri birbirine kesintisiz biçimde bağlar. Fasyanın özellikle yüzeyel katmanında yoğun sinir reseptörleri vardır. Bu sinir liflerinin çok büyük kısmı sempatik sinirlere aittir. Tüm doku ve organ sistemleri fasyanın sahip olduğu sempatik sinir lifleri sayesinde birbirleriyle haberleşme sağlarlar. Vücudun her hangi bir yerinde ağrı olduğu zamanda bu entegre sistem sinyalizasyon ile ağrıyı yayar bu nedenle fasya kaynaklı ağrılar çoklu yerlerde duyulur yani polisegmentaldir. İnnervasyon zenginliği nedeniyle özellikle adaleden gelen bilgileri uzak bölgelere ve üst merkezlere iletir. Zengin sinir ağına rağmen Fasya damarlanma açısından çok zayıftır. Bu nedenle hasar gördüğünde kendini tamir etme becerisinde değildir. 3.Toksin temizlemek: İki önemli sorun vardır; serbest radikalde denen toksinleri ortamdan temizlemek ve toksin taşıyıcı sistem lenf sistemi hareketlendirmek Toksinler hücreler arası matrix denen bölgede birikirler. Bu toksinlere serbest radikal de denir. Ozon çok iyi bir serbest radikal toplayıcısıdır. Ortamdan toksinler temizlendikçe mikrodolaşım (kan ve lenf dolaşımı) rahatlayacaktır. 4. Oksijen destek tedavileri Hipoksi (oksijensizlik) en önemli ağrı ve yangı sebebidir. HİPOKSİ: Vücut dokuları için kullanılabilir özellikte olan OKSİJEN (O2) miktarı azalması demektir. Ağrı tedavilerinde genel ve bölgesel oksijen artımı sağlanmalıdır. Özellikle kronik ağrı ve kronik hastalıklarda oksijen eksikliği mutlaka giderilmelidir. 5. Mikrodolaşımı düzeltmek bkz Ağrı Tedavilerinde Yöntemler Teknikler bkz Ağrı Tedavilerinde Yöntemler Teknikler Kuru iğne “ağrı sendromu” dışında hangi hastalıklarda kullanılır?