
Uzm. Dr. Sevda Tan
- Tıp Doktoru
- Anestezi ve Yoğun Bakım Uzman Doktoru
- Akupunktur Uzmanı
- Medikal Estetik Uzmanı
- Fitoterapist – Aromaterapist
- Ozonterapist
- Mezoterapist
- Su-Jok terapist
- Homeopat
Diploma ve Sertifikalar
- Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Bursa
- Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Aneztezi ve Yoğun Bakım Uzmanlığı, Bursa
- Gazi Üniversitesi, Ozonterapia / Ankara Ozontherapy
- Yeditepe Üniversitesi, Therapiekonzepte, Acupuncture, Ernährungsberatung / İstanbul
- Medipol Üniversitesi, Aromatherapy / İstanbul
- Medipol Üniversitesi, Fitotherapy / İstanbul
- Medipol Üniversitesi, Mesotherapy for Face and Body, Rejuvance Mesotherapy / İstanbul
- Kiev Üniversitesi, Sujok Acupressure / Kiev
- Flavius, Sağlık Bakanlığı, Medikal Estetik Hekimliği
- Sağlık Bakanlığı, Homeopati, Lisans
Hakkımda
Eğitimci anne babanın ilk çocuğu olarak 1968 Erzurum/Narman’da doğdum. Daha sonra Milli Eğitim Müdürü olan baba görevi nedeniyle farklı şehirler… En son Bursa son durak. 1985 yılında çocukluk hayalim Tıp fakültesi’ne Uludağ Üniversite’sinde başladım. Ardından ihtisası da aynı üniversitede tamamladım.
Mecburi hizmet dönemlerimde Konya Seydişehir ve Gemlik SSK hastanelerinde çalıştım. 14 yıl devlet hizmet sonrası 2004 yılında özel sektöre geçiş yaptım. Özel sektörde; Nuc-On ve Estetic International hastanelerinde çalıştım. 2012 yılında kendi muayenehanemi açtım. O tarihten beri de halen kendi işimde çalışmaktayım.
İhtisas dönemlerinde öncelik ilgim “yoğun bakım” oldu. 2.5 sene günaşırı nöbet zamanlarında tek düşündüğüm birşey vardı, insanlar bu hale düşmeden bu süreçleri durdurabilsek ne güzel olurdu.
İhtisas dönemi yönlendiğim diğer bir konu da tezimi de bu konuda yapmama neden olan “ağrı” konusu oldu. Özellikle regional ve bölgesel sinir blokları konusunda çalıştım. Özel hastane çalışma sürecinde ameliyat ve ameliyat sonrası ağrıların kontrolünde “sinir blok tedavilerini” ve tetik nokta tedavilerini çok kullandım.
Ancak ağrıyı sadece ameliyat olan hastalarda kesme düşüncesi bana eksik geldi. Herkesin her türlü ağrısını kesmek istedim. Ayrıca o “yoğun bakımcı kafasıyla” herkesin her şekilde sağlığına kavuşmasını da istedim. Bu nedenle kendimi geliştirme süreçlerim başladı. Gazi Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Medipol Üniversitesi, Kiev Üniversitesi gibi üniversitelerin sertifikalı üst eğitim programlarına katıldım. Sağlık bakanlığı Flavius “Medikal Estetik Hekimliği” sertifikasını da aldım.
Hücreler arası iletişim, biyofoton tedavileri, kinezyoloji, nöroakupunktur, fitoterapi, homeopati tedavilerini algolojik tedavilerime ekledim.
Öte yandan teknolojiyi de yakından takip ederek “yapay zeka programlarını” da teşhis tedavi kısmına dahil ettim.
Bugün geldiğim nokta 34 yıllık tıbbi bilgi ve deneyimlerimle harmanladığım tedavi yöntemini uygulayarak hastanın fiziksel ve duygusal iyileşme halini bütüncül olarak sağlamaktır. Bunu ilaçsız, veriye dayalı ve etkili tedavi yöntemleri ile sağlığı denge haline kavuşturup bu sağlığı sürdürülebilir hale getirmek üzerine adım adım bina ettiğimi söyleyebilirim.
Şu anda yaptığım hekimliği “Biyomühendislik Temelli Bütüncül Kinezyolojik Sağlık” olarak özetleyebilirim. Bütüncül yaklaşımla kişiye özel çözümler sunarak hızlı, etkili ve kalıcı sonuçlar hedefliyorum. Her bireyin ihtiyacı farklıdır ve sağlık kişiye özel bir analiz ve yaklaşımla sürdürülebilir hale gelebilir.
İnsanlar 2/3 ü önlenebilir – geri döndürülebilir – iyileştirilebilir hastalıklar nedeniyle acı çekiyor. Bu gidişatı bütüncül yaklaşımla durdurmak mümkün. Burada bütünsellikten kastım, hem analiz sürecinde hem de tedavi süresince bütüncül, çoklu ve eşzamanlı yöntemleri beraber kullanmaktır. Bütüncül tedavi ana uygulama mottomuzdur.
Bütüncül tedavi protokolü; yapay zeka dahil 6 adımda analiz etabının ardından 11 farklı disiplin ve yöntemi ihtiyaca uygun olarak harmanlar. Tüm bunların sentezlenebilmesi için kapsamlı bilgiyi edinmek, detaylarına ulaşıp kavramak ve üstüne koyabilir olmak gerekmektedir. Dolayısıyla bütüncül yaklaşımda, tedavi süreci kadar, öncesi ve sonrası hakimiyet de önemlidir.
Her birey benzersizdir ve kişiselleştirilmiş yaklaşımı hak eder. Her bireyin fiziksel ve ruhsal bir bütün olduğu ve beraber iyileşmesi gerektiği bütüncül yaklaşımın esasını oluşturur. Hedef her zaman sağlıklı, sağlam, mutlu, fit, estetik bireydir.