1. Eliminasyon – Detoks diyeti
  2. Ketojenik beslenme
  3. IF (İntemittan Fasting Diyet)

Eliminasyon – Detoks Diyeti

Nedir?

  • Detox- eliminasyon diyetlerinin amacı vücuda giren ve vücudu hasta eden toksik, allerjen maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, bozulmuş mikrobatanın düzeltilmesine yönelik beslenme modelidir. Özellikle gluten, lektin ve laktoz vücuttan uzaklaştırılır.
  • Özellikle “geçirgen sendromu = Leaky Gut” ve “otoimmün hastalıklar” da çok etkilidir. Enflamasyonu yani iltihabı azaltarak organizmayı tedavi eder.

Detoks – Eliminasyon diyeti geçirgen barsak sendromu ile vücuda giren toksik maddelerin atılımı sağlayan birçok hastalığın  tedavisinde kullanılan özel bir beslenme şeklidir.

Nasıl?

  • Detox diyetinde birinci öncelik “Leaky Gut” denilen geçirgen sızdıran barsak sendromu tedavisi ile başlanır. Sızdıran barsak sendromu başladığında düşük seviyede enflamasyonda (yangı) başlar. Otoimmün süreç başlamış olur yani vücut kendi kendine düşman olur.
  • Barsak hücreleri birbirine “tight junction” adı verilen sıkı bağlarla  bağlıdır.
  • Stres, toksinler, yiyecek artıkları, ilaçlar, patojenler, organ bozuklukları enflamasyon yaratır.
  • Enflamasyon oluştuğunda tight juction bağları gevşeyerek barsak hücrelerinin aralarının genişlemesine neden olur.
  • Genişleyen barsak hücreleri arasından geçmemesi gereken büyük moleküller barsaklardan kana geçer. Bu nedenle vücut ciddi toksik yük altında kalır. Yani geçirgen sızdıran bağırsak sendromu endotoksemiye (kan zehirlenmesine) neden olur.
  • Geçirgen barsak sendromunda patojen ve allerjen maddeler içeri girdikten sonra vücudun tüm sistemlerini etkileyen bir hastalıklar zincirine neden olur.

Leaky gut = geçirgen sızdıran barsak sendromu olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Geçirgen barsak anketi

  • Allerji
  • Besin allerjisi
  • Gaz, karın şişkinliği
  • İshal – kabızlık
  • Kas eklem ağrıları
  • Baş ağrıları
  • Kronik her hangi bir hastalık
  • Sık hastalanma
  • Hatırlama güçlüğü
  • Kronik yorgunluk
  • Kronik kaygı
  • Sürekli huzursuzluk
  • Sürekli ruh hali değişikliği

Leaky gut = geçirgen sızdıran barsak sendromu belirtileri

  1. Gıda duyarlıkları
  2. Bağırsak hastalıkları: Huzursuz bağırsak sendromu, Chron hast, Ülseratif kolit: Alfa1 antitripsin ve calprotektin seviyeleri artışı barsak iltihabi hastalıklarının belirtisidir. Geçirgenliği azaltmak için Çinko kullanılır, çok başarılıdır.
  3. Otoimmün hastalıklar: Gaitada ölçülen zonulin proteini artmış ise otoimmün hastalık geçirgen barsak sendromuna bağlıdır.
  4. Troid hastalıkları: Hashimato – kronik troidit gibi hipotroidizm, metabolizma bozuklukları, yorgunluk, depresyon
  5. Emilim bozuklukları: Beslenme yetersizlikleri, B12, folat, magnezyum, mide asit düzey eksiklikleri, SIBO (İnce barsaklarda disbiyoz, aşırı gaz, şişkinlik, yorgunluk, karın ağrısı, ishal ya da kabızlık)
  6. Cilt hastalıkları: Zamansız akne, sedef, sivilce
  7. Duygu durum bozuklukları: Serotonin %95 ‘i barsaklarda sentezlenir. Barsak geçirgenlik artışı serotonin seviyesini düşürerek depresyon ve bilişsel sorunlara yol açar.

Geçirgen barsak sendromunda nasıl bir yol izlenir?

  • İyi anamnez (hikaye)
  • Besin tüketim alışkalıkları
  • Geçirgen barsak anketi
  • Sindirim sorgulanması
  • Bristol gayta anketi
  • Beslenme – eliminasyon diyeti

Büyük tuvalet özelliği – Bristol gayta skalası?

Geçirgen barsak sendromunda potansiyel riskli besin grupları?

  • Gluten
  • Laktoz
  • Kazein
  • Lektin

Eliminasyon diyetlerinde uzak durulması gereken besinler

Süt ve süt ürünleri, gluten ve birçok tahıl kesilir.

  1. Gluten: Tahıllarda bulunur. Gluten; glutenin ve gliadin proteinlerinden oluşan komplex bir proteindir. Gliadin geçirgen barsak sendromuna yol açar. Ardından sistemik enflamasyon, immün tolerans azalması ve otoimmün hastalıkların ortaya çıkması söz konusudur. Glutendeki gliadin peptid proteini barsak epitel Caco-2 hücrelerinde aktin filament yapısını değiştirerek Zonulin proteininin sinyal yolağını harekete geçirir. Zonulin artışı ve hücreler arası bağların yapısını bozarak geçirgen barsak sendromuna neden olur. Bağırsakların geçirgen olması sindirilmemiş gıda parçacıklarının, toksinlerin, bağırsaktaki patojen bakterilerin, gliadin proteininin kana karışması demektir. Bu durum kronik hale geldiğinde sistemik inflamasyona, immün toleransın azalmasına ve otoimmün hastalıklara yol açar. Zonulin yapımı çölyak hastalarında daha fazladır ancak glutendeki gliadin de zonulini artırarrak geçirgen barsak sendromuna neden olur. Barsak bariyerini onarmak için glutamin, glisin, lizin, prolin aminoasitleri gerekir. Bağırsaktaki bağlar 2-4 gün içinde yenilenir. 1 haftada tüm duvar yenilenir. Gluten ve kazeinin alt fraksiyonları kan beyin bariyerini geçebilir ve hasara neden olabilirler. Eliminasyon diyeti enflamasyonu gidererek bağırsak biyotasını iyileştirir. İnflamasyonun sakinleşmesiyle kronik immün aktivasyon azalır. Fonksiyonel yağ, fitonutrientler, lifler duvarı güçlü kılar. Fitonutrientler antioksidandırlar; bağırsak, karaciğer, böbrek detoksifikasyonunu sağlar. Alkali vücut sağlarlar.                http://drsevdatan.com/wp-content/uploads/2020/05/h%C5%9F.jpg
  2. Laktoz: Sütte bulunan şekerdir. Dünya nüfusunun %25 -90 laktaz enzim yetersizliği mevcuttur. Besin intoleransına neden olur. Süt ve süt ürünleri yasaklanır.
  3. Kazein: Sütte bulunan proteindir.
  4. Lektin: Tahıllarda, kuru baklagillerde ve kuru yemişlerde bulunur. Karbonhidratları bağlayan protein veya glikoproteinlerdir. İlk olarak eritrosit (alyuvar) hücre duvarına bağlandıkları gösterilmiştir. Bu bağlanmalar neticesinde lektinler hücrelerle etkileşime girebilir; hemen her hücre yüzeyine bağlanıp her doku ve organa zarar verebilirler. Özellikle sürekli alımında barsak yüzeyi hasar görebilir ve geçirgen barsak sendromuna yol açabilir. Lektin leaky gut sendrom, ,insülin direnci, leptin direnci, bağırsak flora bozukluğu, otoimmün hastalıklar gibi sorunlara yol açabilir. Lektinler aynı zamanda tüm bitki ve hayvanların hücrelerinde bulunur ve hücrelerin birbirleriyle ve çevreleriyle iletişimini sağlarlar. Aynı zamanda hücre içi fonksiyonlarda da görev alırlar. Lektinler ısıya ve sindirim enzimlerine karşı dayanıklıdır. Tüm tahıl, baklagil ve kuru yemiş gibi tohumlar filizlenmek çoğalmak için Fitik asite sahiptirler. İnsanlarda fitik asidi sindirecek fitaz enzimi yoktur. Bu nedenle fitik asit Ca, Fe, Zn, Mg, Cu, Mn gibi minerallere bağlanarak emilimlerini azaltır. Fitik asiti en iyi parçalama yöntemi çimlendirme ve fermantasyon yöntemleridir. 24 saat suda bekletme sonraki 24 saat peynir altı suyu veya yoğurt suyunda bekletme fermente eder. Çimlendirme yöntemi ise 24 saat suda beklettikten sonra günde 2 kez sudan geçirilerek nemli tutulur. Üzeri tülbentle örtülüp 3-5 gün bekletilir. 1 cm filiz yeterlidir.
  5. İçecekler: Kahve, alkol, süt, hazır içecekler
  6. Alkol, çikolata, sığır eti, işlenmiş et ( salam, sosis, sucuk vs), kabuklu deniz ürünleri, soya, mısır, mısır şurubu, şekeri fıstık
  7. Yumurta (bazı diyetlerde çıkarılabilir).

Eliminasyon – detoks diyetlerinde yenilebilir besinler

  • Onarımı gerçekleştiren proteinler: Et – kemik suyu, glutamin, glisin, lizin, prolin
  • Fonksiyonel yağlar: Zeytın yağı, hindistan cevizi yağı, avakado yağı, ghee yağı (sade yağ), susam yağı, yağlı tohumlar
  • Bitkisel sütler: Badem sütü, hindistan cevizi sütü
  • Tavuk ve kümes hayvanları
  • Balık
  • Gluten içermeyen tahıllar: Karabuğday, Kinoa, Chia, Pirinç, Pirinç kepeği, Keten, Keten tohumu, Yağlı tonum unları (badem, fındık…), Patates, Mısır, Soya, Amaranth unu, Tapyoka unu, Teff
  • Lifli besinler
  • Fitonutrientler: Tüm sebzeler ve bazı meyveler (avakado, ananas, yabanmersini, böğürtlen..)
  • Tüm baharatlar: Kırmızı biber, kişniş, zencefil, tarçın, kimyon, dereotu, nane, karanfil, kekik, biberiye, zerdeçal
  • Ev yapımı soslar, sirke

Gluten içeren tahıllar

  • Arpa
  • Buğday
  • Bulgur
  • Kuskus
  • Yulaf
  • Malt
  • Arpa şehriye
  • Çavdar unu
  • Siyez
  • İrmik
  • Erişte
  • Makarna

Gluten içermeyen tahıllar?

  • Karabuğday
  • Kinoa
  • Chia
  • Pirinç
  • Pirinç kepeği
  • Keten
  • Keten tohumu
  • Yağlı tonum unları (badem, fındık…)
  • Patates
  • Mısır
  • Soya
  • Amaranth unu
  • Tapyoka unu
  • Teff

Eliminasyon – detoks diyette neler yenir?

Süt ve süt ürünleri, gluten ve birçok tahıl  yasaktır. Fonksiyonel yağlar, tüm sebzeler, bazı meyveler, tohumlar, protein (et, tavuk, balık serbest), glutensiz tahıllar serbesttir.

  1. Fonksiyonel yağlar: Enflamasyonu baskılar, Kan şekerini dengeler, Tatlı krizlerini engeller.
  2. Zeytinyağı: HDL yükselterek oksidatif hasarı önler.
  3. Hindistancevizi yağı: MCFA içeriğiyle depolanmaksızın enerji metabolizmasında kullanılır. Enerji üretimi için keton parçalarına dönüşür.
  4. Avokado yağı: Antioksidan, potasyum, magnezyum, folat,kolin ve glutatyon kapasitesi yüksektir.
  5. Ghee yağı (Sade yağ): Süt proteinleri tamamen ayrıştırılmıştır. SCFA içeriği nedeniyle kolay sindirilirler. Sindirim enzimlerini uyararak sindirimi kolaylaştırırlar. İçeriğindeki bütirik asit nedeniyle antiviraldir.
  6. Susam yağı: Karaciğer fonksiyonlarını ve enflamasyonu baskılamaya yardımcıdır.
  7. Yağlı tohumlar: Fonksiyonel yağ kaynağıdırlar. Allerjen olduklarında diyetten hemen çıkarılmalıdırlar.

Sebze ve meyveler: Antioksidan ve fitonutrientlerden zengindirler enflamasyonu baskılarlar.

Proteinler: Kan şekeri dengelenmesi, yeme dürtüsünün azalması ve detoksifikasyona yardımcıdır.

Glutensiz tahıllar: Karabuğday, Kinoa, Chia, Pirinç, Pirinç kepeği, Keten, Keten tohumu, Yağlı tonum unları (badem, fındık…), Patates, Mısır, Soya, Amaranth unu, Tapyoka unu, Teff

Eliminasyon – detoks diyeti ne işe yarar?

  • Bağırsak geçirgenliğini 1 hf içinde onarır.
  • Enflamasyonu baskılar – ağrıları önler.
  • Bağışıklık sistemini düzeltir.
  • Gıda allerjilerini düzeltir.
  • Duygu durum bozukluklarını düzeltir.

Eliminasyon – detoks diyeti nasıl yapılır?

  • Süt – süt ürünleri ve gluten, duruma göre 3 hf veya 6 hf süreyle diyetten çıkarılır.
  • Lektinl tahıllarda bulunur. Allerji, hapşırma, astım, başağrısı, kızarıklık, kulak çınlaması gibi histamin duyarlılığı gelişmiş durumlarda detoks diyetinden lektin de tamamen çıkarılır.
  • Kalori kısıtlamasına gerek yoktur.
  • Günde 2 öğün beslenme (intermitant fastıng= aralıklı oruç = IF beslenme)
  • Aralıklı oruç (IF beslenme) yapamayan hastalarda beslenme açlık durumuyla belirlenir.
  • Semptomlar şikayetler 3 hf sonunda düzeldikçe gıdalar azar miktarlarda tek tek başlanır. Semptomlar geri dönmüyorsa 3 er gün aralarla yeni gıdaya geçilebilir. Semptomlar yeterince geçmez ve tekrar başlarsa bir 3 hf daha devam edilir.

Eliminasyon – detoks diyeti yan etkileri?

  • DİE OFF Sendromu: Eliminasyon – detoks diyet başlangıcında semptomlar kötüleşir ya da hasta kendini iyi hissetmezse DİE OFF Sendromu gelişmiş olabilir.
  • DİE OFF Sendromu: Tedavi esnasında ölen bakteri, maya ve/ veya mantarlar lipopolisakkarit (LPS) toksinleri salgılarlar. Bu toksinler geçirgen bağırsak sendromu nedeniyle kana karışır ve kişinin kendini kötü hissetmesine neden olurlar.
  • DİE OFF Sendromu belirtileri: Ateş, kas eklem ağrıları, yorgunluk, titreme, baş boğaz ağrısı, migren, kurdeşen, kaşıntı, deri döküntüleri, yoğun tatlı isteği, ishal, kabızlık, gaz, şişkinlik, hiperaktivite, öfke, anksiete, sinirlilik, beyinde sis, ter ve gaytada kötü koku

Die off semptomları nasıl azaltılır?

  • Probiyotikler yavaş yavaş veya ileriki aşamalarda eklemek
  • Detoks karaciğer çaylarını ve smoothie tariflerini diyete dahil etmek

Fitik asit parçalama yöntemleri?

  1. Fermantasyon: Kuru baklagillerin 24 saat suda, sonraki 24 saat peyniraltı suyu ya da yoğurt suyunda bekletilmesi
  2. Çimlendirme: İlk 24 saat suda bekletildikten sonra günde 2 kez sudan geçirilir. 3-5 gün sonra bakliyatta çimlenme başlar. Bu çok sağlıklıdır.
  3. Bakterial fitazlar: Sağlıklı bağırsakda bulunurlar. E. coli, B. subtilus, Candida crusei, Aspergillus fumigatus isimli bakteriler fitik asidi eritirler.

Ketojenik Diyet

Ketojenik beslenme sadece yağları yakan bir beslenme tarzı değildir. Birçok metabolik sürecin değişimin sağlayan hücresel, hormonal fiziksel değişiklik sağlayan, ortalama yaşam süresini uzatan bir tedavi yöntemidir. 

Nedir?

  • Ketojenik beslenme yüksek yağ, orta seviyede protein ve çok düşük karbonhidrat içeren bir beslenme türüdür.
  • Normalde beynin enerji kaynağı glikozdur. Yağ asitleri kan beyin bariyerini geçemez.
  • Karbonhidrat az ise karaciğer glikoz yerine yağ asitlerinden keton cisimcikleri elde eder. Bunlar glikozun yerine geçerek enerji kaynağı (ATP) olarak kullanılırlar.
  • Ketozis aslında vücudun düşük karbonhidrat alımına verdiği tepkidir. Açlık fizyolojisini taklit eder.
  • Keton cisimleri: β hidroksibütirat, asetoasetat ve aseton

Nasıl?

  • Karbonhidrat (CHO) yani glikoz kaynağı azaldığında karaciğer yağ asitlerini ketona çevirir. Bu olayın adına ketozis denir.
  • Keton glikoz olmadığında beynin kullanabildiği tek enerji kaynağıdır.
  • Özellikle MCT yağları mitokondri membranını kolaylıkla geçerek keton cisimlerini oluşturur.
  • Düşük karbonhidrat (CHO) 100 gr altında; ketozis beslenmede ise 50 gr altında genellikle de 20-30 gr kadardır.
  • Normal koşullarda kanda 0.1 mmol /dl keton bulunur.  Hafif egzersiz ile 2 mmol/ dl keton kanda dolaşmaya başlar.
  • Ketoasidoz 7 mmol /dl keton konsantrasyonu, diabetik ve alkol ketoasidozunda is 25 mmol /dl ketoasidoz ve 7.3 pH ile koma oluşur.

Neden?

  • Vücudun fizyolojik olarak kendini onarmasını sağlamak için ketojenik beslenme önerilir.
  • Ketonlardan ATP üretilir.
  • Ketonlar nöronları serbest radikal hasarından korur yeni mitokondri yapımını uyarır.
  • Ketonlar BDNF yapımını uyarır bu madde yeni nöron yapımını sağlar hafızayı güçlendirir.
  • Ketozis birçok metabolik süreçte hücresel hormonal ve fiziksel değişim sağlar.
  • Açlık ve tatlı krizlerini önler.
  • Ketozis diyet kasları koruyarak yağ yıkımı sağlayarak zayıflatır.
  • Ketojenik diyet mitokondrial beslenmenin parçası olabilir.

Ketojenik diyetin etkileri?

  • ATP üretir.
  • Infllamasyonu (NfkB) azaltır.
  • Mitokondri yapımını uyarır.
  • Serbest radikal (ROS) üretimini azaltır.
  • Apoptozu (hücre ölümü) azaltır.
  • İnsülin leptin hassasiyetlerini azaltır.
  • Barsak mikrobiyotasını probiyotikten zenginleşir, patojen mikroorganizmalardan arınır.
  • GABA /glutamat oranlarını artırır. Hem antiepileptik hem anksiyolitik etki gösterir, kaygı giderir.
  • Ortalama yaşam süresini uzatır.
  • Anksiyolitik etkileri vardır stres ve kaygıyı azaltır.
  • Öğrenme ve hafızayı artırır.

Standart Ketojenik diyet

  1. Döngüsel Ketojenik diyet
  2. Hedefli Ketojenik diyet
  3. Yüksek Proteinli Ketojenik diyet

Standart Ketojenik Diyet: Yüksek yağ (%75), orta seviye protein (%20), çok düşük karbonhidrat (%5)

Döngüsel Ketojenik Diyet: 5 gün standart 2 gün yüksek Karbonhidratlı beslenme

Hedefli Ketojenik Diyet: Antremanlar sırasında CHO alımı serbest diğer zamanlar ketojenik beslenme. Egzersiz durumuna göre beslenme ayarlanır.

Yüksek Proteinli Ketojenik Diyet: Standart ketojenik diyete benzer. Protein daha yüksektir. %60 yağ, %35 protein, %5 CHO şeklindedir.

Ketojenik beslenme Planı Nasıl Olmalıdır?

  • Besin öğeleri “Yağ / protein + karbonhidrat” şeklinde oranlanır.
  • 5/1, 4/1, 3/1, 2/1, 1/1 şeklinde yağ yüksekliği belirlenir. Genellikle  4/1, 3/1 diyet oranları tercih edilir.
  • Örnek ketozis planı: 3000 kalori günlük tüketen birine günlük 2500 kalorilik ketotik diyette %70 yağ (195 gr), %25 protein (155 gr), %5 karbonhidrat (30 gr) verilmelidir.

Ketojenik beslenme ile ZAYIFLAMA

  • Kilo ve yağ vermede çok etkili
  • Kalori kısıtlamalı düşük yağlı diyetlere göre 2.2 kat daha fazla kilo verme
  • Diabetik hastalarda 3 kat daha fazla kilo verme
  • Yağları depolayan insülin hormonu daha az salgılanır.
  • Yağ karaciğere ulaşarak ketonlara dönüşür.
  • Kısa sürede kilo vermek isteyen hastalar için ideal yöntemdir.
  • Trigliserid, LDL ve HDL düzeylerinde düzelme
  • 30 gr CHO (karbonhidrat) tüketenlerde verilen kilonun %95′ i yağ
  • 60 gr CHO (karbonhidrat) tüketenlerde verilen kilonun %84′ ü yağ
  • 104  gr CHO (karbonhidrat) tüketenlerde verilen kilonun %75′ i yağ
  • Bu diyette yeteri kadar kilo verilemiyorsa kalori ve karbonhidrat alımında sorun vardır.
  • Diyeti bozanlar tekrar ketozise girmeye çalışmalıdırlar.

Ketojenik Oranlar?

  • Öncelikle günlük alınması gereken enerji miktarı hesaplanır. Ketojenik oranlar belirlenir.
  • Genellikle Yağ / protein + karbonhidrat”  oranı 3/1 şeklinde ketoz beslenmeye başlanır.
  • Diyetteki yağ miktarı günlük enerji gereksinimi ve ketojenik orana göre belirlenir.
  • Ketojenik porsiyonlar normaldekinden daha küçüktür.
  • Yağ 9 kcal/gr, protein ve karbonhidrat 4 kcal/gr.
  • Net karbonhidrat miktarı besinin içindeki lif çıkarıldıktan sonra hesaplanır.
  • Yeni başlayanlar için karbonhidrat 50 gr dan az olmalıdır.
  • Aşırı protein ise glikoza dönüşerek ketozisi önler, ketozisten çıkmaya neden olur.
  • Protein egzersiz durumuna göre 0.8-1.5 gr/kg olarak planlanır.

Ketoziste olunduğu nasıl anlaşılır?

  1. Ağız kuruluğu
  2. Nefeste aseton kokusu
  3. İdrar kokusu
  4. İdrar sıklığı artışı
  5. Açlık azalması
  6. Enerji artışı
  7. İdrarda nefeste kanda aseton ölçümü
  8. Kanda ketoz 1.5 -3 mmol / L arasında olmalıdır.

Ketozis düzeyleri

  • 0.2 mmol/L keton ketozise geçiş aşaması
  • 0.5 – 1.5 mmol/L keton düşük ketozis (yağ yıkımı hala max. seviyede değildir.)
  • 1.5 -3 mmol/L keton optimal ketozis (maksimum fiziksel ve zihinsel performans, yağ yakımı ve kilo kaybı)
  • 3 mmol/L üstü yeterince yemek yiyememe, Tip 1 diabette insülin eksikliğinden kaynaklanan durumlardaki gibi
  • 8-10 mmol/L toksik keton miktarı; mide bulantısı, kusma, karın ağrısı

Ketojenik diyette neler yenir?

  • Protein: Kırmızı et, balık, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünleri (peynir, kaymak, tereyağ, mayonez, krema)
  • Yağlar: Zeytinyağı, avakado yağı, hindistan cevizi yağı, çörekotu yağı, susam yağı, MCT (Orta zincirli trigliseridler)
  • Kuru yemiş (fındık, fıstık, ceviz, badem, kaju, makademia, ay çekirdeği, kabak çekirdeği..)
  • Tohumlar (kinoa, chia, keten tohumu, susam tohumu, çörekotu..)
  • Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, roka, marul, lahana, maydanoz, tereotu, dereotu…)
  • Topraküstü sebzeler (brokoli, karnabahar, fasülye, brüksel lahanası..)
  • Avokado, böğürtlengiller (böğürtlen, yaban mersini, karadut, frambuaz)
  • Yulaf nadiren yenilebilir (özellikle kolesterol dengesi gerektiğinde LDL seviyesini düşürmek için kullanılır.

Ketojenik diyette yenmemesi gereken gıdalar?

  • Ekmek vb unlu mamüller, makarna, kahvaltı gevrekleri
  • Tahıllar (buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, mısır, bulgur…)
  • Şeker – tatlı grubu, bal, pekmez vs
  • Meyve (kavun, karpuz, muz, elma, portakal..)
  • Kök sebzeler (patates, havuç…)
  • Baklagiller (nohut, fasulye, mercimek…)

Ketojenik diyet uygulanırken dikkat edilmesi gerekenler

  • Lif alımına dikkat edilmesi
  • Vitamin, mineral eksiklikleri
  • Sıvı ve tuz alım eksiklikleri
  • Ürik asit atılım azalması
  • Aşırı idrar atılımına bağlı sıvı mineral eksiklikleri

Ketojenik diyette takviyeler

  • Antioksidanlar
  • Yağda eriyen vitaminler (A, D, E, K)
  • B vitaminleri
  • C vitaminleri
  • Omega 3
  • Mg, Ca, Zn, Iyot, Se
  • Karnitin
  • NO (Nitröz Oksit)

Ketojenik diyet faydaları

  • Mide rahatlaması
  • Kan basıncı dengelenmesi
  • Kollesterol dengesi (LDL azalır, HDL artar, Trigliserit azalır)
  • Tatlı krizi azalması
  • Mental güç artışı, konsantrasyon artışı (başlarda azalabilir)
  • Sporda performans artışı
  • Kas kütlesini koruyup yağ yakan zayıflama
  • Akne azalması
  • Migren atak azalması
  • PCO (Polikistik Over Sendromu)
  • Beyin kanser tedavisi

Ketojenik diyet hangi hastalıklarda kullanılır?

  • Obesite – Kilo kontrolü
  • İnsülin direnci
  • Tip II Diabet
  • Kanser
  • Epilepsi
  • Otizm
  • Alzheimer Hast.
  • Nörodegeneratif Hast. (Parkinson Hast.)
  • Doğumsal metabolik hast.
  • Kalp damar hast. (LDL düşer, HDL artar)

Ketojenik diyet kontrendikasyonları

  • Gebelik
  • Emzirme süreçleri
  • Ailesel hiperkolesterolemi
  • Böbrek hastaları
  • Elektrolit bozuklukları

Ketojenik diyet yan etkileri

Genellikle 1 hafta içinde sona erer.

  • Başağrısı
  • Yorgunluk
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı
  • Gerginlik

Daha nadir yan etkiler

  • Gut
  • Safra kesesi problemleri
  • Geçici saç dökülmesi
  • Yüksek kolesterol
  • Alkol toleransında düşüş
  • Kaşıntı
  • Adet bozuklukları
  • Ritm bozuklukları
  • Bilişsel fonksiyon yavaşlaması
  • Ketoasidoz
  • Artmış karaciğer yükü
  • Bacak krampları

Çocuklarda yan etkiler

  • Kabızlık
  • Asidoz
  • Şeker düşüklüğü
  • Kolesterol artışı (yetersiz posa alımına bağlı)
  • Uzun vadede büyüme gecikmesi, kemik kırıkları,böbrek taşları, mikrobesin eksikliği

Ketojenik diyet riskleri

  • Ketoasidoz
  • Yavaşlamış metabolizma hızı
  • Verilen kiloların geri alınması
  • Lifli besinlerin çok azalması
  • Yetersiz posa alımına bağlı kolesterol artışı
  • Karaciğer üzerinde ağır yük artışı

Düşük Karbonhidrat – Düşük yağlı diyet karşılaştırmaları

  • İnsülin direnci ketojenik yani düşük karbonhidrat içeren diyette daha iyi azalmış
  • Ketojenik diyette AKŞ (Açlık Kan Şekeri) 5 kat daha iyi
  • Ketojenik diyette HbA1c düzeyleri %1 düşme, diğer grupta %0.3 düşme
  • Ketojenik diyette Trigliserid düzeyleri 5 kat daha iyi
  • Ketojenik diyette kilo verme 2 kat daha iyi
  • Ketojenik diyette daha az açlık çekme daha iyi psikoloji

IF Diyet = Intermittan Fasting Diyet

Ne yediğine dikkat etmek kadar ne zaman yediğine dikkat etmek IF diyeti ile ilgilidir.

İntermittent Fasting (IF) Diyet: Aralıklı Beslenme Diyeti Nedir?

  • Intermittent Fasting diyet = IF diyet = Oruç diyeti = Otofajik diyet olarak da adlandırılır.
  • Intermittent fasting, şu anda dünyanın en popüler sağlık ve fitness trendlerinden birisidir.
  • Intermittent Fasting diyet yöntemi 16 / 8 saat aralarla günde sadece 2 öğün yenilmesini planlayan diyettir. Oruçtan farkı aralarda kalorisi olmayan su, çay, kahve, maden suyu içilebilmesidir. Kalori hesabı miktar hesabı bu diyette yoktur. IF diyetinde o öğünde yenilenlerin kaliteli olması istenir. Her iki öğünde doyduğunda sona erer. 16 saatin zaten büyük kısmı uykuda geçtiği için uzun açlık nedeniyle kişi çok sıkıntı çekmez

İntermittent Fasting (IF) Diyet nasıl kilo verdirir?

IF diyet uzun açlık süresinde “İnsülin direncinin” kırılması esasına dayanır. İnsülin direncinin kırılması kanda ki insülin miktarını azaltır. İnsülin vücutta en anabolizan (yağ yapıcı) hormondur. İnsülin azalması durumunda vücut yağları yakmaya başlar.

İntermittent Fasting (IF) Diyet yararları nelerdir?

  1. IF diyet yağları yakar
  2. Kas kitlesini artırır
  3. HDL (İyi huylu kolesterolü artırır)
  4. İnsülin direncini kırar
  5. Kalbi korur
  6. Beyni korur
  7. Barsak sistemini rahatlatır
  8. Antiaging etki
  9. Uzun yaşam süresi

İntermittent Fasting (IF) Diyette yasak yiyecekler var mıdır?

  • IF diyetinde zaman ve 2 öğün konusu dışında hiç bir yaptırım yoktur.
  • Bununla birlikte Ketojenik beslenme ile kombine edilmesi başarı oranını artırır.
  • Ketojenik beslenme yağdan ve proteinden zengin, karbonhidrattan ise çok fakir bir beslenme şeklidir. Çiğ yağlı tohumlar, lifli beslenme ketojenik beslenmede büyük yer tutar.
  • Ketojenik beslenmede yasak karbonhidratlara sadece un, şeker değil şekerli, nişastalı tahıl, meyve ve sebzeler de girmektedir.

İntermittent Fasting (IF) Diyetin yan etkileri var mıdır?

İlk başlarda alışması zor gelebilir; hipoglisemi (kan şekeri düşmesi), hipotansiyon (tansiyon düşmesi) gibi durumlar yaşanabilir. Alışana kadar aralarda çok düşük kalorili ara atıştırmalar verilebilir sonra bu ara öğünler de kesilir.

İntermittent Fasting (IF) Diyet ne kadar süre uygulanabilir?

  • IF diyet bir hayat biçimi olduğu taktirde beden sağlığı ve fit görünüm için idealdir.
  • Hatta haftada 2 gün 24 saat açlık bile uygulanabilir.
  • IF diyetinden rahatsız hissedildiğinde diyete ara verilebilir sonra süreç tekrar edilir.
  • IF diyet; kilo vermek, daha sağlıklı olmak ve yaşam tarzını basitleştirmek gibi amaçları anımsanmalıdır.
  • Araştırmalar bu diyet türünün vücut ve beyin üzerinde güçlü etkileri olabileceği ve  daha uzun yaşamaya yardımcı olabileceği yönündedir.
  • Yemek dışındaki tüm olağan aktiviteler sürdürülmelidir.

KETOJENİK DİYET

Ketojenik diyet yağdan ve liften zengin şekerden fakir diyettir. %70 Yağ, %25 Protein, %5 Karbonhidrat olarak planlanır. Şeker dengesi bu diyette kilit önem taşır. 

Ketojenik diyet nedir?

  • Ketojenik diyet tahıl (ekmek, makarna, kahvaltı gevrekleri), nişasta (patates, fasulye, baklagiller) ve şekeri yüksek meyvelerin yasaklandığı yağ oranı yüksek beslenme biçimidir.
  • 3 temel besin %70 Yağ, %25 Protein, %5 Net Karbonhidrat olacak şekilde planlama yapılır.
  • Karbonhidrat hesabı yapılırken total karbonhidrat ve net karbonhidrat ayırımı yapılmalıdır. Liflerin kan şekerine bir etkisi olmadığı için sıfır karb sayılır. Keto diyetinde kan şekerini kontrol etmek kilit önem taşır.

Total Karbonhidrat — Lifler = Net Karbonhidrat

Ketojenik diyet nasıl yapılır?

İnsülin, şekeri yükseltip yağların karaciğere girmesini engeller. Bu nedenle “keto modu” için bu diyette şeker yoktur.

Yenilmeyecek gıdalar:

  • Şeker — bal, agave, akaağaç şurubu, pekmez
  • Meyve — elma, muz, portakal, kavun, karpuz
  • Kökler — patates, tatlı patates
  • Tahıllar — Buğday, mısır, pirinç, yulaf türevleri
  • Baklagiller

Yenilecek gıdalar:

  • Etler — balık, biftek, kuzu, kümes hayvanları, yumurta
  • Bol yağlı süt ürünleri — Kaşar, beyaz beynir, krema, tereyağı
  • Yeşil Yapraklı Sebzeler — Ispanak, lahana, roka, marul
  • Toprak üstü sebzeleri — brokoli, karnabahar
  • Yemiş ve tohumlar — ceviz, fındık, badem, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, kaju, makademia
  • Avokado ve böğürtlengiller — yaban mersini, böğürtlen, karadut, frambuaz gibi glisemik indeksi düşük olanlar
  • Diğer yağlar — hindistan cevizi yağı, çörek otu yağı, iyi zeytinyağı, susam yağı, tahin vs.

Ketojenik diyet planlama nasıl olmalıdır?

  1. Karbonhidratları kısıtlaması %5: Diyetin en önemli aşamasıdır. Günde 20- 25 gram alınır.
  2. Protein kısıtlaması % 20 -25: Protein aşırı fazlası vücut tarafından glikoza dönüştürülür. Bu da ketozisi engeller.
  3. Yağları kafana takma: Sağlıklı, organik ve doymuş yağlar ve yağlı besinler yenmelidir.
  4. Abur cubur yoktur: İnsülini tetiklerler, insülin artışı kilo vermeyi zorlaştırır.
  5. Su içmek: Ketojenik diyette su tüketimi diğer diyetlerden çok daha  çok önemlidir. Ketosis modunda vücut yağı enerji olarak kullanır. Kilogram başına 40 -50 ml su içmek gerekir.
  6. If diyet eklenmelidir. Aralıklı oruç ketojenik diyetle birleştirildiğinde çok başarılı sonuçlar elde edilir. Tüm gün yemek yerine günde 2 öğün bazen 1 öğün yemek diğer zamanlar aç kalmak gerekir.
  7. Egzersiz – yürüyüş: Günde 1 saatlik yürüyüş kandaki şeker oranını dengeler. Zorlayıcı egzersizlere gerek yoktur. Egzersiz yapamayanlar için andülasyon terapi ve elektroterapi uygulanabilir.
  8. Uyku: Yeterli ve kaliteli uyumak gereklidir. Uyku sorunları olanlara andülasyon terapi uyku frekansları uygulanabilir.

Ketojenik diyette ketozis modu nasıl anlaşılır?

  1. İdrarda Keton ölçümü: Vücudunun yağ yaktığını yani ketosise geçtiğini anlamak için  “keton stripleri” idrara batırılarak keton artışı gözlemlenir. Stripler eczanelerde satılan keton şeritleridir.
  2. Kan şeker takibi: Ketojenik diyette kan şekeri dengesi sağlanır.
  3. İdrar sıklığı: Vücudun enerji kaynağı olarak kullandığı ketonlar, başta asetoasetat gibi keton bünyelerinden oluşurlar. Bunların fazlası vücuttan idrar yoluyla atılır. Bu sebeple idrara çıkma sıklığı artar.
  4. Ağız kuruluğu: Ketozis diyette bol su içildiği için sıvı atımı fazladır ve bu ağız kuruluğu yapar.  Sıvı atılımıyla elektroliler de atıldığı için sodyum, potasyum, magnezyum gibi mineraller verilir. Elektrolitler kalp damar sağlığı için çok önemlidir. Turşu, himalaya tuzu önerilir.
  5. Nefes kokusu: Ağız aseton kokar; bir süre sonra geçer. Aseton nefes yoluyla bedenden atılan bir keton tipidir.
  6. Azalan açlık hissi ve artan enerji: Ketozisin en önemli göstergesi ve amacı budur. Açlık az enerji ise çoktur.

Beslenme hataları?

  • İşlenmiş endüstriyel gıdalarla beslenme
  • Kötü yağ tüketimi (Trans yağlar, margarinler…)
  • Omega-3 (balık, doğal yumurta, süt ürünü) az tüketilmesi
  • Omega-6 yağları (bitkisel yağlar) çok fazla tüketilmesi
  • Aşırı beyaz un – Gluten tüketimi
  • Aşırı karbonhidrat – şeker tüketimi
  • Asit yükü artışı
  • Probiyotik alım azlığı
  • Mineral alım azlığı (Çinko, demir, selenyum…)
  • Tuz (sodyum) kullanım artışı, potasyum alım düşmesi.
  • Oksit fazla – Antioksidan az beslenme
  • Su içme eksikliği

Detoks Diyet

Detoks beslenme işlenmiş gıda, kafeinli içecekler, tatlı şeker çikolata, kırmızı et gibi gıdalardan uzak durulan, çiğ sebze meyvenin hakim olduğu beslenme şeklidir.

Avokado, Greyfurt, Kuşkonmaz, Enginar, Brokoli, Karnabahar, Lahana, Sarımsak, Soğan, Zencefil, Limon, Yeşil çay, Su teresi, Pancar, Elma detoks beslenmede kullanılan gıdalardandır.

Sitemizdeki yazılar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi mutlaka amaçlı doktorunuza başvurunuz.

Uzm. Dr. Sevda Tan